Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Hayvanlara merhamet etmeyen insana da etmez
Kategori: Çevre
Eklenme Tarihi: 01 Ekim 2014
Geçerli Tarih: 03 Mayıs 2024, 11:32
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19279
Hayvanları Koruma Günü
Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü 4 Ekim
Hayvanları Koruma Günü münasebeti nedeniyle bir bülten yayınladı.
"Hayvanlara merhamet etmeyen insana da etmez"
başlığıyla yayınlanan bültende şu görüşlere yer verildi.
Bütün canlıların hayat hakkına destek vermek sürdürülebilir
bir çevre ve gelecek için zorunluluktur. Her canlı varlık hayatını sağlıklı ve
refah içinde devam ettirme hakkına sahiptir. Bu bilinçle AB mevzuatı kapsamında
hazırlanan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle;
evcil hayvanlardan sokak hayvanlarına, deney hayvanlarından hayvanat
bahçelerinde barındırılan hayvanlara kadar bütün hayvanların korunması
hedeflenmektedir. Bu görev, Orman ve Su
İşleri Bakanlığımız ve kamu kurumlarının sorumluluğu altında olmakla birlikte,
toplum olarak canlıların ve özellikle hayvanların korunmasına özen
gösterilmelidir. Çünkü yaşama hakkı her canlı için temel bir haktır.
Tüm hayvanların güvence altına alınması amacıyla Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi ülkemiz tarafından da kabul edilmiştir.
Bu
beyannameye göre;
- Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir.
- Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce
eylem yapılamaz.
- Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz.
- Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi hayata
karşı suçtur. Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış
bir soykırım yani türe karşı bir suçtur.
Biliyoruz ki, başlıca besinlerimiz olan et, süt, yumurta,
yağ hayvanlardan sağlanır. Giyeceklerimizin bir bölümü de hayvanların
derisinden, yün ve tüylerinden yapılır. İnsan sağlığı için gerekli olan aşı ve
serumun yapılmasında da hayvanlardan yararlanılır.
Kafesteki kanaryanın ötüşünü dinlemek, akvaryumdaki
balıkları seyretmek bizi dinlendirir. Çiçekten çiçeğe, ağaçtan ağaca dolaşan
böcekler, bitkilerin çoğalma olayına yardımcı olur. Çevremizdeki hayvanlardan
doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yararlanıyoruz. Yüce Allahın doğaya
yerleştirmiş olduğu kanunlarına göre,
her yaban hayvanının belli bir fonksiyonu bulunmaktadır. Bu hayvanların
gereksiz yere telef edilmesi ekolojik sistemin dengesini bozduğu için yine
insanlara bir doğal afet olarak geri dönmektedir.
Avrupa’da hayvanların kıymeti bilinmezken, Türkler’in
bunları korumak için teşkilatlar, vakıflar ve hastaneler kurdukları tarihi bir
gerçektir. Bu durumu bizzat kendi gözleriyle gören Avrupalı araştırmacılar
hayretler içinde kalmışlardır: “Türk şefkati hayvanlara bile şamildir. Bunları
beslemek için vakıflar ve ücretli adamlar vardır; bu adamlar sokak başlarında
köpeklerle kedilere et dağıtırlar. Bu hayvanlar o sadakaya alışmış oldukları
için besicilerinin seslerini o kadar iyi tanırlar ki işitir işitmez hemen sokak
başına üşüşmekte hiçbir zaman kusur etmezler… Birçok Türkler de sırf azat etmek
için kuş satın alırlar… Kasaplar her gün muayyen miktar kedi ve köpek
beslemekle mükellef kılınır. Şam’da hastalanan kedilerle köpeklerin tedavisine
mahsus bir hastane vardır.” (Jean
Antoine Guer)
Orman ve Su İşleri Bakanlığımız tarafından konu ile alakalı
olarak “Koru ve Yaşat” anlayışıyla
yürütülen çalışmalar kapsamında, 2011 yılında 24 bin sokak hayvanının
rehabilitasyonunun yapıldığı, “Susuyorum ama Konuşamıyorum” sloganıyla da 81
ile dağıtılmak üzere sokak hayvanları için 40 bin su kabı verilmiştir.
Bilelim ki, hayvanlar sadece yaşamak istiyorlar. Onların
korunması için şunları yapmaya gayret gösterelim:
1.Zor durumda kalmış hayvanları koruyalım. Onların bakımına
yardımcı olalım.
2.Bakımını üstlendiğimiz hayvanların yiyeceklerini,
içeceklerini düzenli verelim. Aşılarını zamanında yaptıralım.
3.Hayvanlara eziyet edilmesi insanlıkla bağdaşmaz. Öte
yandan bu davranış yasalarımıza göre suçtur. Bu suçu işleyenleri uyaralım.
4.Kuşların, karıncaların yuvalarını bozmayalım.
Yumurtalarını almayalım. Avlanma mevsimi dışında kesinlikle av hayvanlarını
avlamayalım.
5.Hayvanları korkutmayalım, ürkütmeyelim. Onlara şakadan da
olsa eziyet etmeyelim.
6.Bakamayacağımız hayvanları eve almayalım. Biz almazsak
belki bakabilecek biri alır.
7.Yiyecek artıklarımızı, özellikle ekmeği, çöplüğe
atacağımıza yakınımızda bulunan hayvan besleyicilerine verelim.
8.Sapanla kuş avlamayalım. Avlamak isteyenlere engel olalım.
Hayvanları Koruma Günü Nedir?
Dünya kara, hava ve denizde yaşayan canlılarla bir bütündür.
İnsanoğlu aklı sayesinde diğer canlılardan farklıdır. Ancak yaşam tüm türlerin
yaşaması ile mümkündür. Tabiat kendi kurduğu dengelerle devam eder. Hayvanlar
bu dengenin bozulmaması, insan ırkının yaşayabilmesi için vazgeçilmezdir.
İlk çağlarda insanlar, hayvanlardan korkuyorlardı. Sonra
insan aklı bunlardan yararlanmayı, yakalamayı, işlerinde kullanmayı
öğrendi. İnsanlar önceleri sadece
yiyecek olarak gördüğü hayvanları, sonraları evcilleştirmeye ve onlarla
dostluklar kurmaya başlamışlardır. İnsanlar daha ilk çağda kedi, köpek, at,
koyun, sığır, keçi gibi hayvanları evcilleştirdiler. Evcilleşen hayvanlar,
insanların yardımcısı oldu. Bu insanların çizdikleri duvar resimleri bu
ilişkinin kanıtıdır.
Kurulan bu sıcak ilişki insanların, hayvanların korunması
konusunda birlikte hareket etmeleri fikrini doğurdu. İnsanlar arasında hayvan
sevenler gittikçe çoğalmaya başladı. Bu insanların amaçları hayvanlara daha iyi
davranılmasını sağlamak, onları korumak, daha sevecen davranılmasına yardımcı
olmaktır. Bu düşünceye sahip hayvan sevenler ilk kez İngiltere'de 1822 yılında
bir araya geldiler. Hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi
davranmalarını ve hayvanların daha iyi koşullarda beslenme ve korunmalarını
sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma Birliği'ni kurdular. Bu hareket daha sonra tüm
dünyaya yayılmaya başladı.
Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği’nin 1908 yılında
kurulmasıyla sistemli ve düzenli olarak hayvan sorunlarıyla ilgilenildi.
Dernekler kuruldu, konunun önemi gittikçe büyüyor, insanlar yıllardır
hayvanlara karşı yapılan haksızlıkların farkına vararak onları korumak
istiyorlardı. . Aynı amaçlı dernekler birleşerek Hollanda'nın başkenti Lahey'de
Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturdular. 1931 yılında toplanan bu
kuruluş 4 Ekim'i Hayvanları Koruma Günü ilan etti.
Hayvanlar, duyu ve hareket yetenekleri olan canlılardır.
Hayvanların sahiplerine bağlılıkları, hayvan sevgisinin doğup büyümesine
yardımcı oldu. Pek çok kitapta, filmlerde, sahipleri için canını veren hayvan
öykülerini okur, izleriz. Hayvanları seven insanlar, hayvan hastalıklarını
iyileştirmek için çalıştılar. Bugün uygar ülkelerde hayvan hastaneleri
kurulmuştur. Veterinerler hayvan hastalıklarını belirleyip iyileştiriyorlar.
Hayvan hastalıklarına karşı önlem alınıyor. Hayvanları hastalıklardan korumak
için aşı yapılıyor.
Başlıca besinlerimiz olan et, süt, yumurta, yağ hayvanlardan
sağlanır. Giyeceklerimizin bir bölümü de hayvanların derisinden, yün ve
tüylerinden yapılır. İnsan sağlığı için gerekli olan aşı ve serumun
yapılmasında da hayvanlardan yararlanılır. Evin kedisi evdeki zararlı böcekleri
ve fareleri yakalar. Köpek evimizi ve hayvanlarımızı korur, bize bekçilik
yapar. Tavuğun yumurta ve etinden, horozun sesinden, tüyünden ve etinden
faydalanırız. At, eşek ve katır gibi hayvanların gücünden faydalanırız,
yüklerimizi taşırlar, arabalarımızı çekerler, bizi de taşırlar. Manda, inek,
koyun bize süt, et verir. Öküz tarlamızı, harmanımızı sürer, arabamızı çeker.
Kafesteki kanaryanın ötüşünü dinlemek, akvaryumdaki balıkları seyretmek bizi
dinlendirir. Çiçekten çiçeğe, ağaçtan ağaca dolaşan böcekler, bitkilerin
çoğalma olayına yardımcı olur. Çevremizdeki hayvanlardan doğrudan doğruya veya
dolaylı olarak yararlanıyoruz. Kuşkusuz akrep, yılan gibi zararlı hayvanlar da
vardır. Bu zehirli hayvanlardan kendimizi korumalıyız.
Hayvanları sevenler, insanları daha içten severler. Hayvan
dostları mutlu olmayı sevgide ararlar. Hayvanları koruyalım. Hayvanlara eziyet
etmeyelim. Hayvanları sevelim. Onlara yardımcı olalım. Hayvanları Koruma
Günü'nde öğrendiklerimizi yaşam boyu uygulayalım.
1-Zor durumda kalmış hayvanları koruyalım. Onların bakımına
yardımcı olalım.
2-Bakımını üstlendiğimiz hayvanların yiyeceklerini,
içeceklerini düzenli verelim. Aşılarını zamanında yaptıralım.
3-Hayvanlara eziyet edilmesi insanlıkla bağdaşmaz. Ayrıca bu
davranış yasalarımıza göre suçtur.
4-Kuşların, karıncaların yuvalarını bozmayalım.
Yumurtalarını almayalım. Avlanma mevsimi dışında kesinlikle av hayvanlarını
avlamayalım.
5-Hayvanları korkutmayalım, ürkütmeyelim. Onlara şakadan da
olsa eziyet etmeyelim.
6-Bakamayacağımız hayvanları eve almayalım. Biz almazsak
belki bakabilecek biri alır.
7-Yiyecek artıklarımızı, özellikle ekmeği, çöplüğe
atacağımıza yakınımızda bulunan hayvan besleyicilerine verelim.
8-Doğaya saygılı olalım.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü