Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: BDDK kritik kararın eşiğinde
Kategori: Ekonomi-Çalışma Hayatı
Eklenme Tarihi: 20 Eylül 2014
Geçerli Tarih: 01 Mayıs 2024, 18:12
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19122
Bank Asya battı mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar dönüşü Bank Asya
için BDDk'ya yönelik, 'BDDK, Bank Asya için karar vermeli' sözlerinden sonra
BDDK kritik kararın eşiğinde.
Bank Asya batıyor mu,Bank Asya battı mı?
Bank Asya’ya yönelik tartışmalar sürüyor. Borsadaki tahtası
bir süre kapalı kalan, açıldıktan sonra hisseleri taban fiyata kadar gerileyen
bankanın durumuyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet
Davutoğlu'ndan da açıklamalar gelmiş, Erdoğan Katar dönüşünde, BDDK’nın bankaya
el koyması gerektiğini söyleyince tansiyon daha da yükselmişti.
Hürriyet gazetesi yazarı Erdal Sağlam bugünkü yazısında bu
konuyu ele alıyor ve BDDK üyelerinin işinin Erdoğan’ın açıklamalarının ardından
iyice zorlaştığını aktarıyor. Sağlam’a göre, Kurul üyeleri ‘eksik gerekçeyle
karar almaları’ durumunda ileride yargılanabilirler ve bu nedenle şimdi zor bir
durumla karşı karşıyalar.
Erdal Sağlam, Bank Asya konusunda BDDK Başkanı Mukim Öztekin
ile Kurul üyeleri arasında görüş ayrılığı yaşandığını yazıyor. Öztekin'in
Erdoğan'ı kırmamak için bankaya el konulmasını istediğini ancak Kurul
üyelerinin 'ileride yargılanırız' endişesiyle buna karşı çıktığını aktarıyor.
Sağlam’ın yazısından bazı bölümler şöyle:
“Önceki gece Katar ziyareti dönüşünde Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan Bank Asya’ya el konulması gerektiğini ima eden sözler edince, işler
iyice karıştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) ‘bu kararı’
alması gerektiğini söylemesi, BDDK yönetiminin işini iyice zorlaştırdı.
Erdoğan, Bank Asya konusunda “BDDK kararını vermeli yoksa sorumlu olur. Taşıma
suyla değirmen dönmez" ifadelerini kullandı.
Bank Asya yönetimi ise dün sabah, "Bankanın ödenmiş
sermayesinin, nakit ödemeyle, 900 milyon liradan 1 milyar 125 milyon liraya
yükseltilmesine karar verildiğini" açıkladı. Yüzde 25 oranında artırım
anlamına gelen bu karar, bir anlamda Erdoğan'a "dökme su değil ödenmiş
sermaye" yanıtı anlamına da geliyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "sorumlu olur" dediği
BDDK yönetiminin işi bu açıklamalarla birlikte iyice zorlaştı. Kurul
toplantıları her hafta perşembe rutin olarak yapılıyor. Ancak böylesine önemli
bir karar gerektiği zaman , rutin dışında istendiği zaman da toplanabiliyor.
Olağanüstü bir toplantı haberi gelmediği için, konunun yarınki Kurul
toplantısında konuşulması bekleniyor.
BANK ASYA AÇIK VERMİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın el koyma yönündeki baskısının
Başbakanlık zamanında başladığı biliniyor. Ancak BDDK Kurul üyelerinin bu
konuda eksik gerekçeyle karar almaları halinde ileride yargılanabilmeleri
ihtimalleri var. Kişisel sorumluluğu beraberinde getirdiği için, "Hükümet
istedi diye bu kararı almak" da Kurul üyeleri için çok zor. Kurul
üyelerinin zamanından önce değiştirilmesi içinse BDDK yasasının değişmesi
gerekiyor.
Ankara kulislerinde Bank Asya ile ilgili baskıların Hükümet
ile cemaat arasındaki sürtüşmelerin başlamasına dayandığı konuşuluyor. Ancak
Bank Asya'nın Kurulun kendisinden istediği yasa ve yönetmeliklerde yazılı her
şartı yerine getirdiği hatta daha da fazlasını yaptığı, yasal olarak açık
vermediği de ortada.
BAŞKANA KARŞI ÇIKTILAR
Kulislerde söylenenlere göre BDDK Başkanı, bir Kurul
toplantısına geç ve telaşla gelip, "Banka Asya'nın 70. Madde kapsamına
alınması için karar alınmasını" istemiş. Ancak daha önlem niteliğindeki
68. maddeye alınmadan 70. maddeye alınamayacağı için, Kurul üyeleri tümüyle bu
karara karşı çıkmış. Hatta Başkan çok kızıp toplantıyı terk etmiş.
Başkan'ın birilerine söz vermiş olabileceği, ama sözünü
yerine getiremediği için zor durumda kalmış olabileceği yoğun olarak
konuşuluyor. Başkan'ın önce banka hisselerinin tümünün Katarlılara satışı için
uğraştığı ama yönetimi değişmeyeceği için daha sonra bundan vazgeçip, baskılar
nedeniyle yine el konulması için çalışmaya başladığı söyleniyor.
Bu arada el konulamayınca Ziraat Bankası'nın satın alması
için talimat verildiği, görüşmelerin yapıldığı ama Bank Asya yönetiminin ayak
diremesi sonucu bunun gerçekleşemediği konuşulanlar arasında.
Verilerde şimdilik gözükmüyor ama bu tartışmalar, yayın ve
açıklamalar Bank Asya'dan çıkılarak tüm bankacılık sektörünü olumsuz etkilemeye
başladı. Hem bankacılarda hem yabancılarda tedirginliğin büyüdüğü gözleniyor.
Bu arada Banka'nın yasal durumunun ne olduğu da tam anlaşılamadı.
Başkanın istediği gibi banka 70. Madde kapsamına alındı mı
bilemiyoruz. Resmi haber ajansı Anadolu Ajansı bu haberi geçti ama 70. maddeye
alınsa Kurulun Banka yönetimine atama yapması gerekiyordu ama bunun olmadığı
belirtiliyor. Yani Bank Asya 68. maddeye alınıp sadece belirli önlemleri
alınması mı istendi, yoksa bu aşama geçildi de yönetime adam atamasını öngören
70. Maddeye mi geçildi, belli değil. Zaten bu aşamalar geçilmedikten soma 71.
Madde kapsamında Banka'ya el konulması aşamasına gelinemiyor.
Bu arada kulislerde bankaların zor durumda kalmaları halinde
uygulanacak esaslara ilişkin Finansal İstikrar Komitesi kararından da söz
ediliyor. Bu karar kamuoyuna açıklanmış değil ama zor duruma düşen bankaların
önce munzam karşılıklarının serbest bırakılması, vergi borçlarının ötelenmesi
gibi "Banka'yı mümkün olduğunca yüzdürmeye dönük" esasların yer
aldığı belirtiliyor.
Yani el konulmadan önce bu tür kolaylıkların da devreye
sokulması gerekiyor.
TÜM SEKTÖR ETKİLENİYOR
Bank Asya üzerinden Hükümet ile cemaat çatışmasının sürdüğü açık. Ancak bu çatışmanın artık tüm sektörü etkilemeye başladı da artık ortada. Bu çatışmada cemaat tarafı sosyal medyayı çok aktif olarak kullanıyor. Hükümete yakın sosyal medya site ve kişileri bu kararın alınması için yetkilileri bu karara zorlayacak "görevden alınma" dedikoduları yayıyorlar. Buna karşılık cemaat tarafı ise "Bank Asya'dan önce bu kapsama alman çok banka var" anlamına gelecek biçimde, birçok banka için dedikodular yayıyor. Son olarak önceki gece Erdoğan'ın Bank Asya için söylediklerinin ardından bazı sitelerde tek tek banka isimleri sayılarak bunların da 68. madde ve 70. madde kapsamında oldukları, kimin hangi sorunu nedeniyle bu maddelere alındığı yazılmaya başladı.
Haber01