Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi
Kategori: Siyaset
Eklenme Tarihi: 05 Eylül 2014
Geçerli Tarih: 02 Mayıs 2024, 22:39
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=18914
Kılıçdaroğlu 740,İnce 415 oy aldı
Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi.
CHP’de bugün başlayan ve iki gün sürecek 18.Olağanüstü
Kurultay'da Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi.
Kemal Kılıçdaroğlu böylece üçüncü kez CHP Genel
Başkanlığı'na seçilmiş oldu.
Ancak Muharrem İnce'nin aldığı oy oranı şaşkınlık yarattı.
Çünkü CHP Genel Merkezi'nde Kılıçdaroğlu'nun 900'ün üzerinde oy alması
bekleniyordu. CHP lideri 944 delegenin imzasıyla aday gösterilmişti. Bu
sonuçlara göre Kılıçdaroğlu'nu Genel Başkanlığa aday gösteren delegelerin bir
bölümü seçimlerde Muharrem İnce lehine oy kullandılar. Muharrem İnce'yi 177
delege aday göstermişti.
MUHARREM İNCE'YE JEST
CHP'nin Genel Başkanlığını yeniden kazanan Kemal
Kılıçdaroğlu, kurultaydaki rakibi Muharrem İnce'ye büyük bir jest yaptı.
Teşekkür konuşması için kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, diğer
başkan adayı İnce'yi de yanına davet etti. Birlikte tüm salonu selamladılar.
Kılıçdaroğlu, yanında İnce'yle birlikte şu mesajı verdi;
"demokrasi açısından dünyaya örnek olacağız. CHP kendi içinde tartışır,
ama benim sözüm söz. Demokrasi konusunda size söz verdim. Sözümde
duracağım"
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
Sağlıklı bir rekabetin olabileceğini bir arda rahatlıkla
tartışabileceğimizi bütün dünyaya gösterdik bundan ötürü son derece mutluyum.
Gençler birleşe birleşe kazanacağız diye slogana
atıyorlardı. Artık ayrılık gayrılık yok. gücümüzü birleştireceğiz. Ben oy
versin vermesin bütün delege arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
İzniniz olursa diğer genel başkana adayımız Muharrem İnce’yi
buraya almak istiyorum.
Biz büyük bir aileyiz biz haklıyız biz güçlüyüz.
Yarışırız eleştiririz uygarca yaparız. Biz demokrasiyi
getirdik demokrasiyi getirme konusunda da dünyaya örnek olacağız.
CHP her zaman yeni kadrolar yetiştirmek zorundadır. CHP
kendi içinde tartışır ama bunu büyük bir disiplin içinde yerine getireceğiz. Bu
konuda benim sözüm söz. Size söz verdim.
Sevgili gençler size her zaman inandım. Siyasete giriniz.
Türkiye’de siyaset yapmak isteyen gençler siyaseti zorlayınız.
Ben hepinizi yeniden teşekkür ediyorum. Muharrem Bey’e
söyledim bir şeyler söylemek ister misin diye o da bir şeyler söyleyecek. Hep beraber
bayram havası içinde bu salondan ayrılacağız.
'RAKİBİMDİ,ARTIK GENEL BAŞKANIM'
Çok değerli delegelerimiz. Sayın genel başkanım, değerli
CHP’liler. Önceden beni Yalova’daki seçmenler seçiyordu, grup
başkanvekilliğinde milletvekilleri oy veriyordu ama bugün Türkiye’nin dört bir
yanından delege arkadaşlarım oy verdi.
Önceden 14 saat çalışıyorsam şimdi 20 saat çalışacağım çünkü
sorumluluğum arttı.Yarışacağız tartışacağız ama kavga etmeden sonucu
kabulleneceğiz.Türkiye’ye demokrasiyi İsmet Paşa getirdi. Şimdi bunu
taçlandırmak bu Recep Tayyip Erdoğan’ın ileri demokrasi dediği bu faşist dediği
değiştirmek için daha çok çalışacağız.
Emrinizi olur, sıfır oy aldığımız iller başta olmak üzere
daha çok çalışmaya hazırım.
1 saat öncesine kadar Sayın Kılıçdaroğlu benim rakibimdi
şimdi rakibim değil genel başkanımdır.
Bu faşist diktatörden kurtulmak için elimden ne geliyorsa onu
yapacağım.
KILIÇDAROĞLU:
Baksınlar CHP’nin kurultaylarına Kuzey Kore Kurultayı değil
bu…
KURUTAYDA ÖNCE İNCE ARDINDAN KILIÇDAROĞLU KONUŞTU
CHP'nin 18'inci olağanüstü kurultayı ATO Congressium'da
başladı. Genel Başkan adayı Muharrem İnce, kurultayın yapılacağı salona önce
Muharrem İnce geldi. Muharrem İnce konuşmasını gerçekleştirdikten sonra kürsüye
Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.
'DERSİMLİ KEMAL'İM BEN'
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin elitist bir parti olduğu
iddiarını redderedek; Elitizm reddediyorum. Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum,
Dersimli Kemal'im ben, devrimci Kemal'im ben. Bana çalışan adam lazım, rakı
sofralarında konuşan adam değil dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 18'inci
Olağanüstü Kurultayı'nda konuştu. CHP lideri, uzun uzun konuşmayacağını
belirterek, kendisine dönük eleştilere yanıt verdi. Kılıçdaroğlu CHP'nin yeni
bir devrime hazırlandığını belirterek; Diyorlar ki CHP sağa kaydı, Atatürk'ü
dışladı, CHP elitist parti, CHP devleti yönetemez, CHP çağdaş değil. Ben
diyorum ki CHP çağdaş, yiğit bir partidir. Bir ülkeyi yönetmenin kuralları
vardır. İçinde yaşadığımız tablo, Türkiye'nin çağdaş uygarlıktan kopuşudur. Önlemimizi
buna göre almalıyız. İnce, ikinci büyük devrimi yapmıştır. CHP, 3 büyük
devrimin altında imzası olan bir partidir. Bir, CHP Cumhuriyeti kuran partidir,
iki 1946'da çok partili rejimi Türkiye'ye getiren partidir. Üç, CHP sosyal
demokrasiyi getiren partidir. Şimdi ikinci devrime değil dördüncü devrime
hazırlanıyorum; özgürlük ve demokrasi devrimi diye konuştu.
CHP'nin sağa kaydığı eleştirelerine yanıt veren
Kılıçdaroğlu; 12 Eylül darbe hukukuna karşı çıkan parti, CHP'dir. Yüzde 10
seçim barajının kaldırılmasını isteyen parti CHP'dir, şimdi biz sağa mı kaydık
Siyasal partiler yasasının değişmesi için mücadele eden parti CHP'dir. Özel
yetkili mahkemeleri benim kadar eleştiren başka bir siyasi lider olmamıştır.
Diyorlar ki 'Sen Doğu'da başka, Batı'da başka konuşuyorsun.' Nerede gittiysem
aynı şeyi söyledim. Hakkari'de yerel yönetim özerklik şartını getireceğim dedi.
CHP kurultayında söylüyorum, CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını
mutlaka getireceğim. Ortak hukuku Türkiye'de egemen kılmak zorundayız. Biz
Trabzon içinde, Elazığ içinde, Diyarbakır, Tekirdağ için aynı hukukun olmasını
istiyoruz. Batman'a gittim, hiçbir belediye başkanı CHP'li değil, ellerine
kelepçe vurulmuş. O ülkeler bizim insanlarımız, ona tahammül edemedim. CHP sağa
kaydı diyorlar. Ben soruyorum; hangi CHP lideri Deniz Gezmiş'in mezarını
ziyaret etti 3 fidana sahip çıktım ben, onların mezarına karanfil bıraktım.
Bizim devrimciliğimiz kağıttan değil, yürek ister yürek. Baskıcı devlete karşı
çıktım. Taksim'i kapatmışlardı. Bizim Kadıköy'de mitingimiz vardı, o mitingi
iptal ettik ve Taksim'e yürüdüm. Eğer Taksim Meydanı Gezicilere açıldıysa, onu
yapan CHP'lilerdir. Biz her kimliğe saygılıyız, her inanca saygılız, bu sağa
kaymak değildir. Ben sağcı solcu ayrımı yapmadan bütün insanlarımı seviyorum.
Biz iktidar olduktan sonra bu ülkenin bütün insanlara hizmet edeceğiz diye
kaydetti.
"HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK DEDİM,ŞİMDİ BEN
SAĞCI MI OLDUM"
Kılıçdaroğlu, ekonomi politikaları penceresinden 'Sağa
kayma' eleştirilerini cevaplayarak; Bu ülkedeki en önemli sorun yoksulluk. Aile
sigortasını bu yüzden geliştirdik, kadın gidecek, bankadan parasını çekip evini
geçinderecek dedik. Bu proje yüzünden mi sağa kaydıkYoksulluğu yenmek ne
zamandan beri bizim hedeflerimiz arasından çıktı Türkiye'de hiçbir çocuk yatağa
aç girmeyecek dedim, şimdi ben sağcı mı oldum CHP, tarihi misyonu gereği nerede
duruyorsa aynı yerde durmaya devam edecektir. Ama ilerleyerek devam edecektir.
Mayınlı araziler temizlenecek topraksız köylüye verilecek dedim, CHP sağa mı
kaydı Çöpten kağıt toplayan kadınların hakkını savurken, nasıl oluyor da sağa
kayıyoruz Önce üretip sonra hakça bölüşeceğiz dedik, bu yüzden mi sağcı olduk.
Her ay en az 100 kişi iş kazalarında hayatını kaybediyor. Bu konuyu toplumun
gündemine getiren parti kim CHP. Taşeronlaşmayı Türkiye'nin gündemine getiren
kim Emeklilerin hakkını savundum, ben sağcı mı oldum ifadelerini kullandı.
"BANA ÇALIŞAN ADAM LAZIM,RAKI SOFRALARINDA KONUŞAN ADAM
DEĞİL"
CHP'nin proje üreten bir parti olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu,
bu projeleri halka iyi anlatamadıklarını söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu,
CHP'nin elistist bir parti olduğu eleştilerine ilişkin şunları söyledi; Elit
olmak ayrı, elitist olmak ayrı. Elitlere saygım var. Ama elitistler var, rakı
sofralarında Türkiye'yi kurtaranlar, bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bana
çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil. Bütün bu projeleri
ürettik, çıkıp yeteri kadar anlattılar mı Her şey genel başkandan beklenmez.
Adam gibi çalışacağız. Elitizm reddediyorum. Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum,
Dersimli Kemal'im ben, devrimci Kemal'im ben. İnsanıma aşığım ben, siyasetten
bir şey bekliyorum; insanıma hizmet etmek. Ben Dersim'in küçük bir köyünde
doğdum, 7 kardeşiz. En büyük ablam okuma yazmaz, annem de bilmez. İçlerinde
okuyup üniversiteye giden tek kardeş benim. Ben bir Cumhuriyet çocuğum, haram
lokma yemedim. Hep helalin peşinde oldum. Benim kitabımda hırsızlık, kul hakkı
yemek yoktur. Gazi Mustafa Kemal ne diyordu; 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin
kimsesidir.' İşte onlardan biri de benim.
"PARTİ AĞALARINI DA SİLECEĞİM"
'Kılıçdaroğlu seçildi, çok demokrattı şimdi demokrat değil,
baskıcı olmaya başladı' eleştiririlerini yanıtlayan Kılıçdaroğlu; Kimse bana
demokrat dersi vermesin, kimse de kusura bakmasın. Disiplinin de ne olduğunu
bilirim. Düne kadar sustum, doğru. Ama sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip
CHP'yi eleştirirse kimse kusura bakmasın, buna izin vermeyeceğim. Eğer, benim
genel başkanlığım dönemimde o tüzük değişikliği olmasaydı, yeni bir aday
çıkamazdı. Ben genel başkan adayları çıksın diye çaba harcıyorum. Bir kişiye
partiyi mahkum etmemeliyiz. Ama demokratik bir şekilde yarışmalı. Bakın,
yanyana oturuyoruz, telefon ettim, ne kadar davetiye istiyorsa gönderelim. Biz
demokrasiden yanayız ama demokrasi kaos demek değildir. O siyasi partinin
kuralları bağlar, ya bağlanırsınız ya ayrılırsınız. Arada başka seçenek yok.
Kadın kotası, gençlik kotası getirdik. Daha değişim bitmedi. Bir sendika
ağaları var bir de parti ağaları var. Parti ağalarını da sileceğim. Demokrasiyi
partiye CHP olarak getireceğiz.
"BEN KENAN EVREN ATATÜRKÇÜSÜ DEĞİLİM"
Kılıçdaroğlu, "Diyorlar ki CHP geçmişiyle yüzleşemez.
Niye yüzleşmeyelim Biz özgüveni olan bir partiyiz. Korkmayacağız, korkarak
siyaset yapılmaz diyen Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün de kimsenin tekelinde
olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu; 77 milyonun yüreğindedir
Atatürk. Ama kimse kusura bakmasın, ben Kenan Evren Atatürkçüsü değilim. Ben
onun gibi Atatürkçü değilim. Ben gardrop Atatürkçüsü de değilim. Ben yüreğinde Atatürk'e
yer açan bir liderim. Çağdaş uygarlık, kadın erkek eşitliği, çok partili rejim,
Cumhuriyet, hukukun üstünlüğü. Bunlardır Atatürkçülük, bunlardan ödün mü
verdik. Birisi diyorki 'Ben Atatürkçüyüm, bana partide yer vermediniz. O zaman
bu parti Atatürkçü değilsiniz.' Kişiye özel Atatürkçülük mü olur. Atatürkçülük
kimseye avuç açmamaktır, diz çökmemektir. Ne ezen ne ezilen, insanca, hakca bir
düzendir. Atatürkçülüğü biz böyle anladık. Otur masa başına, Atatürkçülük
edebiyatı yap. Biz o Atatürkçülerden değiliz, kimse kusura bakmasın. Atatürk'ü
dar kalıplara sokamazsınız, onu Kenan Evren ve arkadaşları yaptı" dedi.
"CHP NEREDEYSE ASLANLAR GİBİ ORADA DURUYOR"
Kılıçdaroğlu, CHP'nin çizgisini koruduğunu savunarak şöyle
dedi; Bütün bunları söylüyorum ve bunlar sağ politika değil. Peki neden CHP'nin
sağa kaydığını söylüyorlar. Ben merkezli sol anlayış bunu söyletiyor. Ben
varsam CHP'nin içinde solda var, ben yoksa CHP sol değil. Kimse kusura
bakmasın, sol kimsenin tekelinde değil. Ben merkezli halk merkezli sol anlayışa
geçtik biz. Sağır kulaklar duysun, halkın çıkarlarını savunacağız. Onun derdi
almış başını gidiyor, biz CHP oraya kaydı buraya kaydı. Yok öyle bir şey , CHP
neredeyse aslanlar gibi orada duruyor. Biz halkçıyız. Halkıma açık çağrıda
bulunuyorum; oy versen de vermesen de sana sahip çıkıyorum."
"ÇOCUKLARIMIZI KOBAY GİBİ KULLANIYORUZ"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye 60 yıldır gelişmekte olan ülke
dendiğini belirterek; Çünkü gelişmiş ülke değiliz. Diyorlar ya 'CHP iktidar
olamıyor uzun süredir', CHP iktidar olsaydı gelişmekte olan ülke denmeyecekti,
gelişmiş ülke denecekti. Çocuklarımızı kobay gibi kullanıyoruz. 2 buçuk yılda
bir milli eğitim politikası değişiyor. Bunları düzeltmek boynumuzun
borcudur" dedi.
"ŞİMDİ CHP'LİLER TÜRKİYE'NİN HER TARAFINA
GİDİYORLAR"
Kılıçdaroğlu, 'Kürt sorununun, işsizlik sorunu kadar ağır'
olduğunu söyleyerek, şunları söyledi; Bu konuda en net görüşleri ortaya koyan
parti CHP'dir. Bu sorun çözülürse, silahla çözülmez. 'CHP Sivas'ın ötesine dahi
gidemezsiniz' diyorlardı. Şimdi CHP'liler Türkiye'nin her tarafına gidiyorlar,
onlar gidemiyorlar. Bu sorunun temelinde özgürlük ve demokrasi var. Beşiktaş
Belediyemiz Hakkari'ye gitti, İzmir Belediyemiz Diyarbakır'a gitti. Etle tırnak
gibi, bütünlüklü bir politika güdeceğiz."
"BU KURULTAY BİR TASFİYE KURULTAYI DEĞİLDİR"
'İktidara nasıl yüreyeceğiz' diye soran Kılıçdaroğlu; Bir, güçlü liderlik olması lazım. İki, bölünmüşlükle değil örgütsel birliktelikle olması lazım. Üç, tek adamcılıkla uyum içinde çalışan inançlı kişilerle olması lazım. CHP'yle olması lazım. Eğer bi bu dinamizmi hayata geçirebilirsek, iktidar uzak değil. Aynı şeyleri konuşmaktan geçer. Biri ayrı telden, ötekisi ayrı telden çalacak. Kimse kusura bakmasın, buna izin vermeyeceğim. Demokrasi ortak ses çıkarmaktır. Bu kurultay bir tasfiye kurultayı değildir. Ama birlikten yanayım. Bir karar çıkar, onaylanırsa hiç kimse TV ekranlarında o kararın aleyhine konuşamaz. İzin vermeyeceğim buna. CHP bir düşünce kuruluşu değil. Gidersin üniversitede istediğin gibi konuşursun, ama CHP kimliğini aldıktan sonra programının, tüzüğünün dışına çıkamazsın. Kavgaya izin vermeyeceğim, herkes bunu bir kez daha bilsin. Kavgaya izin vermeyeceğimi kurultayın önünde geçeyim de, sonra sen niye bunu yaptın diye kimse demesin diye sözlerini noktaladı.
MUHARREM İNCE: KILIÇDAROĞLU'NU SEVİYORUM AMA...
Muharrem İnce, adaylık konuşmasında partililere seslenerek;
"Ben Kılıçdaroğlu'nu kişi olarak çok seviyorum. Kendisiyle kişisel olarak
hiçbir sorunum yok, Ama uyguladığı yanlış politikalarla Recep Tayyip Erdoğan'a
Cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben buna isyan ediyorum, bunu
hazmediyorum" dedi.CHP Genel Başkan adayı Muharrem İnce, kürsüde adaylık
konuşmasına Hasan Hüseyin Korkmaz'ın 'Acıyı Bal Eyledik' şiiriyle başladı.
İnce, kendileri için imkansız ve bahane olmadığını kaydederek; "Benim
iddiam, ben genel başkan olduğumda CHP'nin Genel Merkezi'nin ışıkları sabaha
kadar yanacak. Onun için buradayım. Seçim akşamları genel merkezin önünü cenaze
evine değil, bayram yerine döndürmek için buradayım. 15 yaşındaki Berkin'in
anasını meydanlarda yuhalatan o adamı indirmek için buradayım. Evlatlarımızı
sokaklarda soparlarla dövdürmemek için buradayım. Bir Başbakan'a Atatürk'e ve
İnönü'ye 'iki ayyaş' dedirtmemek için buradayım. Uludure'de 12 yaşındaki
çocukları bombalatmamak için buradayım" diye konuştu.
"TÜZÜK DİYECEK Kİ 'GENEL BAŞKAN OLDUKTAN SONRA İLK 2
SEÇİMDE PARTİYİ BİRİNCİ YAPAMAZSAN GİDERSİN"
İnce, nasıl bir CHP düşündüğünü dile getirerek; "Ben
yola çıkarken büyük isimlerle çıkmadım. Bana büyük isimler değil, bana büyük
davaya inanmış isimler lazım. Nasıl bir Türkiye istiyorsak, önce öyle bir CHP
yapacağız. Artık bu partide genel başkanın ne zaman istifa edeceği
tartışmayacak, tüzükte yazacak. Tüzük diyecek ki 'Genel Başkan olduktan sonra
ilk 2 seçimde partiyi birinci yapamazsan gidersin.' Hiçbir genel başkan,
'iktidar yapamazsan gidersin' diyen bir tüzük karşısında 'anlamlı oy kaybından'
söz edemeyecek. Artık CHP, rakiplerin karışma ihtimalinden medet uman bir parti
olmayacak. Artık seçim meydanlarında 'Ey muhalefet ben birinci olmazsam istifa
ederim, sen edebilir misin?' diye efelenen Tayyip Erdoğan olmayacak, çünkü
efelenmeyi CHP'nin tüzüğü yapacak" ifaderini kullandı
"ECEVİT YÜZDE 42'Yİ NASIL ALDIYSA,BİZDE ÖYLE
ALABİLİRİZ"
Muharrem İnce, 'CHP'nin sağa kaydığı' eleştileri ile ilgili
şunları kaydetti; "Biz program partisiyiz. Programızı, tüzüğümü kabul eden
gelip CHP'nin bir neferi olabilir. Şu mantık doğru bir mantık değildir; Halk
muhafazakar, oy sağda o zaman sağdan bir aday bulalım, oylarda bize gelsin. Bu
mantık doğru mantık değildir, seçmene karşı saygısızlıktır, seçmene hiledir.
Biz, bu toplumun solla daha mutlu olacağına inanıyoruz. 90 yıllık bir parti,
Başkentinde kendi kadrolarında bir aday bulamıyorsa yazıklar olsun. Sağdan oy
istemeye evet, hiçbir itirazım yok. Partiye yeni isimler kazanırmaya evet. Ama
kendi ilkelerimizden vazgeçmeye kesinlikle hayır. Biz nasıl sağdan oy alacağız?
Bireyi önemseyerek, haklarını özgürce kullanmasının alanını yaratarak. Kendimiz
olarak alabiliriz. Ecevit yüzde 42'yi nasıl aldıysa, bizde öyle
alabiliriz."
"SİZ, SONRADAN KATILAN BİR DERE DEĞİLSİNİZ"
"Son yıllarda merkez sağdan gelen arkadaşlarıma
sesleniyorum" diyen İnce, şunları kaydetti; "Cumhuriyet ilkeleri konusunda,
laiklik konusunda, Atatürk, yaşam biçimi konusunda hiçbir farkımız olmayan bu
arkadaşlarımıza sesleniyorum. Siz, sonradan katılan bir dere değilsiniz.
Kaynağımız bir, çıkışımız bir, 1950'de dere yatağından ayrıldınız, yeniden
döndünüz, bu kadar. Bizler bu yolculukta sosyal demokrasinin evrensel
ilkelerine uyan bir toplumu yaratmak istiyoruz. Bizim sorunumuz bu değerleri
özümsememiş, kendi partisini batırmış insanları CHP'nin kurtarıcı gibi
görmesindedir. Sorun burada. Bu zihniyet CHP'yi başarıya götüremez. Çünkü
özgüveni yoktur. Yalova'da sağcılaşmadan sağdan oy aldık."
"KILIÇDAROĞLU'NU KİŞİ OLARAK ÇOK SEVİYORUM AMA..."
10 Ağustos Cumhurbaşkanı seçimlerinde Ekmeleddin
İhsanoğlu'nun adaylığını eleştiren İnce, Kılıçdaroğlu'nun 'risk aldım'
sözlerini anımsattı. İnce şöyle konuştu; "Genel başkanla ayrıldığımız
nokta şu: Bir risk almakta kazanmak yada kaybetmek vardır. Ben İhsanoğlu adını
duyduğumda risk falan görmedim, yüzde yüz başarısızlık bu. Tayyip Erdoğan gibi
birinin karşısına meydanlarda çıkamayan birinin seçim kazanma ihtimalini nasıl
görüyorsunuz? Bu risk değil, öngörüsüzlük, siyaseti bilmemektir. Ben
Kılıçdaroğlu'nu kişi olarak çok seviyorum. Kendisiyle kişisel olarak hiçbir
sorunum yok, namuslu bir adam olduğundan hiç şüphem yok. Ama uyguladığı yanlış
politikalarla Recep Tayyip Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben
buna isyan ediyorum, bunu hazmediyorum."
"DİSİPLİNSİZ DAVRANAN KILIÇDAROĞLU'NUN KENDİSİ"
Kılıçdaroğlu'nun 'bundan sonra partide disiplin olacak'
sözlerini eleştiren İnce, şunları kaydetti; "Disiplinsiz davranan
Kılıçdaroğlu'nun kendisi. PM'yi, il başkanlarını, grubunu dinlemedi. Kendisi
disiplinsizlik yapmıştır. Dün bir gazetede 'masaya yumruğumu vuracağım' diyor.
Sayın Kılıçdaroğlu, siparişle masaya yumruk vurursanız, sadece eliniz acır.
Kimse korkmaz, niye korkalım. Siz demediniz mi 'Ben bu partide korku
duvarlarını yıkmaya geliyorum' diye. İlk genel başkan seçildiğinizde 40 bin
kişiye konuştunuz, yazık değil mi şimdi düğün salonunda kurultay yapıyoruz.
Disiplin kuruluyla korkutarak partide disiplin sağlanmaz." "
İŞLER KÖTÜYE GİDERKEN DİSİPLİN OLMAZ"
Kılıçdaroğlu'nun 2010 yılında seçildiğinde sokakta heyacan
olduğunu söyleyen İnce, "2010 yılında genel başkan olduğunuzda sokakta,
parti tabanında umut vardı, tek çatlak ses çıkmıyordu. Çünkü sizin başbakan
olacağınıza inanıyorduk. İşler kötüye giderse disiplin olmaz, işler kötüye
gidiyor. Partinin üyeleri sizin başbakan olacağınıza inanırsa, kendiliğiden
disiplin sağlanır. Amacımız şeçmeleri sandığı tıpış tıpış değil, koşa koşa götürmek
olmalıdır" diye kaydetti.
'BAŞBAKAN KEMAL SLOGANLARINA YANIT: BANA NE PROPAGANDASI
YAPIYORSUNUZ?
Muharrem İnce, 2015 seçimlerinin 'köprüden önceki son çıkış'
olduğunu söyleyerek; "Eğer CHP yüzde 24 civarında, AKP yüzde 45 bandında
bir oy alırsa 367'yi bulacak, Erdoğan Başkan olacak, ondan sonra CHP'ye kimin
genel başkan olduğunun hiçbir önemi olmayacak. Vicdanınıza soruyorum,
Kılıçdaroğlu'yla bu seçime girdiğimizde çevrenizdeki insanlar size
'Kılıçdaroğlu bu sefer başbakan olacak' diyorsa devam edin, demiyorsa bir
umudun yanına gelin. Eğer halkın umudu Kılıçdaroğlu'ysa sizin kadar ben de
sevinirim. Ama sokak artık bunu demiyor. Ben bunu görüyorum" diye konuştu.
Bu sırada salondan 'Başbakan Kemal' sloganları yükseldi. İnce, bu sloganlara
'İnşallah' diyerek yanıt verdi. İnce "Bana burada Başbakan Kılıçdaroğlu
diye bağırmanıza gerek yok, sokakta insanlar bağırıyor mu ona bakın. Sokağa
bakın, bana ne propagandası yapıyorsunuz" dedi.
"DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN"
İnce, bugün bir yürüyüş başlattığını belirterek, Başbakan olması durumunda mezhep, etnik köken ayrımcılığına izin vermeyeceğini dile getirdi. İnce şöyle konuştu; "Bu millete sözüm olsun, o göreve geldiğimde ilk gün, bütün istihbarat teşkilatındaki etnik kökenle, mezheple, inançla ilgili tutulmuş bütün evrakları Taksim Meydanı'nda ben yakacağım. Ekonomi önceliğimiz olacak. Soma'da ölen kardeşlerimizin tek bir kimliği vardı, emekçiydiler. Dünyanın en yüksek cari açığına sahip 4. ülkeyiz. CHP'yi iktidar yaptığımızda üretim odaklı bir ekonomi hedefliyoruz. Yoksul çocukları anne babalarının kaderine mahkum etmeyeceğiz. Yargıya olan güveni yeniden sağlayacağız. Dış politikada, oyun kurucu olacakken oyuncak olmuş durumdayken başı dik bir politika izleyemeyiz. Bizler çalmayacağız, çaldırmayacağız, iddia sahibi olacağız, cesur olacağız, ben size CHP'nin iktidarını vaadediyorum. Bu yolculuk Başbakanlık'ta bitecek. Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan. Ahlakınıza, sizlere güveniyorum. Kendimi sizlere emanet ediyorum."
2 ADAY YANYAYA OTURDU,PARTİLİLERE BİRLİKTE SELAMLADI
Kılıçdaroğlu salona eşi Sevim Kılıçdaroğlu ile birlikte
geldi. Kurultay alanında CHP lideri Kılıçdaroğlu ile genel başkan adayı
Muharrem İnce yanyana oturdu. İnce, Kılıçdaroğlu'nu ayakta karşıladı.
Kurultayın yapıldığı salonda 'Soma'da hayatını kaybeden
maden işçilerinin, Uludere'de hayatını kaybedenlerin ve Gezi Parkı eylemlerinde
hayatını kaybedenlerin aileleri de katıldı. Ailerin salonda bulunduğu anonsu
ayakta alkışlandı. Gezi Parkı'nda hayatını kaybedenlerin ailelerin geldiği
anonsunun ardından 'Her yer Taksim, her yer direniş' sloganı atıldı.
PARTİLİLERİ BİRLİKTE SELAMLADILAR
Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce, kurultaya katılan partilileri ve delegeleri birlikte selamladı. Öte yandan eski genel başkan Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu ve İnce'nin yanına gelerek, başarılar diledi.
haberler