Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Çayeli’inden öteye


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 28 Temmuz 2013
Geçerli Tarih: 07 Mayıs 2024, 02:34
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=14993


Çayeli’inden öteye
 
A. Hikmet KÖKSAL   

 

Çocukken de kendimce sızlanıp söylendiğim ama içeriği nedir bilmediğim bir türküydü. Ben türküde “yali yali “derken çabuk, acele zannederdim. Çayeli bir yerdi, oradan öteye gidelim gitmesine ama Çayeli’nin ötesinde ne var?

Görmeyen olduğunu bu zamanda zannetmem ama Çayeli’ in dede, Çamlıhemşin’de de, İkizdere’de de Güneysu’ dada Karadeniz’in her koyunda her köşesinde her fındık, her çay bahçesinde, her balıkçı kahvesinde sevgi ve dostluk var.

Çayeli’nden öteye gidelum yali yali

Sırtundaki sepetun,ben olayım hamali

İnsanların neden mutsuz, yılgın, sinirli ve kambur yürüdüklerini gördüğümde hem kederlenmiş ve hem de merak etmişimdir.

İnsanlar neden mutsuz olurlar?

Bu kısa bir sorudur ama cevabı için yazılan kitaplara kütüphaneler de yer bulunmaz.

Bilgide altın aramaya benziyor, şansın varsa erken bulursun karşına gelir. Bu sorunun cevabını ben böyle buldum.

Rize İyidere’deki çay bahçesinde bizimle tecrübelerini paylaşan rahmetli Ali Amca ( Kavalcı) uzun iş hayatı boyunca mücadele etmiş, düşüp kalkmış bir iş adamıydı. Uzunca bir sohbetimiz de Para kazanmak için sır sahibi olmak gerekmediğini belirterek

“ para akıllıdır, su gibi gideceği yeri bilir. Ama serbest bırakılmaz, hapsedilirse kokar, bozulur. Eskiden büyük işler küçüğü yutar derlerdi ama şimdi hızlı olan yavaş olanı yer, onun için koşacak sun, kim koşarsa o kazanır, buda zor değildir.

Zor olan dost kazanmaktır,

İnsanlar paraları olmadığı için değil dostları olmadığı için mutsuz.

Sen dost kazanmaya bak, hayatın kolaylaşır, yüzün hep güler” demişti.

Ali Amcaya aynen katılırım.

Parasızlık çok çektim ama dostsuz hiç kalmadım.

Yolda kamburu çıkmış, çatık kaşlı, sinirli ve yorgun insanların yokluğunu çektikleri şey şan, şöhret, para, yat, kat değil sevgi ve dostluktur.

Emin olun bu zamanın insanları sevgisizlikten önce dert sahibi olup, sonra ölüyor.

Ünlü Psikolog Alfred Adler “ hayatta en çok zorluk çeken kişi dostları olmayan ve onlarla ilgilenmeyen kişidir. Bu kişi başkalarına zarar verir.” demekteydi.

Sevgisizliğin tüm dünyayı sardığı günümüzde, insanların bir birlerine gittikçe daha da yabancılaştığı çok acı gerçektir. Göz göze gelmeyen, hatta bir birlerinin yüzüne bakmayan derin ve samimi sevgilerini yitirmiş insanlar, manevi anlamda tükenmiş sanki içleri boşalmış.

Sevgiyi kaybettiğinde insanın içinde korkunç bir boşluk meydana gelir ve kaybettiklerinin yerini sıkıntı, azap, korku, gerginlik, kuşku ve panik alır. Bu acıdan kurtulmak içinde birçok insan ya uyuşturucu ya aklını örten alkol ve benzer maddeler alır.

Doğaldır ki sonuçta çok kötü olur.

Sultan Abdülmecit’in annesi olan Bezm-i Âlem Valide Sultan’ın sık sık kullandığı mührüne ve Vakıf Gurabe hastanesi’nin cümle kapısına kazdırdığı şu beyit asırlar öncesinden bize sesleniyor.

Muhabbetten, Muhammed (s.a.v) oldu hâsıl,

Muhammedsiz (s.a.v) muhabbetten ne hâsıl,

Huzur Evleri’nin karınları tok, sırtları pek, görünür ihtiyaçları karşılanan ama kimsenin aramadığı, çocuklarının uğramadığı, komşuların merak etmediği sevgiye aç insanları sevgisizlik buralara attı.

Medeni olmak böyle bir şey mi? Hadi canım…

 

 

http://www.haber-24.com

http://www.adiyamandazaman.com

http://www.haberkusagi.com


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster