Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


AYRANI YOK İÇMEYE TAHTIREVANLA GİDER SIÇMAYA


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 01 Haziran 2012
Geçerli Tarih: 19 Mayıs 2024, 01:36
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=10837


AYRANI YOK İÇMEYE TAHTIREVANLA GİDER SIÇMAYA
Bizimki O Hesap...
Bu kanunların içi nasıl dolacak bilemiyorum.
Gece uyuyamayıp aklı orada burada gezen insanlar sabah kalkıp bir yasa teklifi ile geliyorlar meclise.
Önce akla gelen şekliyle çıkarıyor sonra da düzelt düzelt bitiremiyorlar.
Kimi yerlerde esnetme kimi,yerlerde germe işlemi yani.Çünkü üzerinde ciddiyetle düşünülmemiş,alt yapısı hazırlanmamış,sonuçlarını toplumun kaldırıp kaldıramayacağına dair yoklamalar yapılmamış oluyor genellikle.
Öncelikle yerlerin sağlama alınması ile ilgili düzenlemeler yapıldı elbette.
Hazır % 50 uyku halinde iken uyanık olanlarla yerler sağlamlaştırıldı.
Bunlar yapılırken hep gülen tarafı gördük.
Şakşakçılar arttı, “sen çok yaşa” nidaları göğe çıktı.Yumuşaktı çünkü her şey.Referandumlar,darbe yasası,sağlık ile ilgili gelişmeler,Tokiler, çevre düzenlemelerindeki muhteşem vitrinlikler,vergi afları, örgütlenme ve olası eylemlere, protestolara yumuşak yaklaşımlar,kadın hakları ve şiddete yönelik çoğu kesimin incinen yanlarını okşayan politikalar.
Sosyal yardım ağları da cabası.
Onlar en büyük billboardlarda yerini almıştı zaten dünden bu güne.
Peki,ne oldu?
Artık maskeler düştü, şapkalar çıktı ve kel göründü.Her şey ana hatlarıyla çizilmişti ve ufak ufak ana başlıklar altına alt başlıkları atmak ve olması gerekeni oldurmak, asıl hedefi işaret etmek gerekiyordu. Nasılsa her şey ellerindeydi ve olası sesler de kesilmişti. Kimileri ölmüş, kimileri içeriye girmiş, kimilerinin de sesi başka türlü kısılmıştı. Her alanda istedikleri atı oynatabilirlerdi. Ve hamleler ardı ardına geldi. Çok az kalmıştı ŞAH-MAT demeye. Nitekim durum, büyük bir üzüntüyle söylüyorum ki bu. Neden bu, uyuyan hala uykudan uyanmadı, kendi cephesinden olmayan uyanıklar da bir şekilde sindirildi. Üç beş çatlak sesin ne hükmü vardı ki. Diğer alt başlıkları zaman içinde gördük zaten. Yok efendim genel sağlık sigortası, 4+4+4 yasası, TTK düzenlemeleri, kentsel gelişim projeleri, Ergenekonlar, balyozlar vs vs. başlık olarak ne kadar çekiciler, değil mi? peki elde edilen rantlar! Kiminde maddesel, kiminde politik güç olarak… Bunları hesaplayamadık mı, yoksa kendimizi de o hesaplara mı dâhil ettik, bilinmez. Ama bir gerçek var ki, “YANLIŞ HESAP BAĞDATTAN DÖNERMİŞ…”
Biz gelelim son hamleye…
KÜRTAJ YASAĞI! Gerekçesi ne peki.
Tamamen duygusal arkadaşlar, tamamen duygusal.
Yok, efendim kürtaj cinayetmiş.Hani yaşadığım ülkenin gerçeklerini bilmesem doğru diyeceğim geliyor ki hayatın kutsal bir değer olduğuna da inanırım. Ana rahmine düşen her canlının yaşama hakkı vardır elbette. İyi hoş da şartları, alt yapıyı hazırladın mı?
Tecavüzü, kadına şiddeti engelledin mi, törenin önüne geçtin mi, aile içi eğitim çalışmaları yaptın ve yaptıysan başarılı oldun mu? Her gün kaç çocuk ölüyor haberin var mı? Kaç çocuk sokaklara düşüyor, kaç çocuk kimsesizlikten potansiyel suçlu haline düşüyor biliyor musun?
Ya öldürülenler!
Onları hiç saymıyorum bile. Devlet ana bakacak, öyle mi. yetkililerinden bir ağız söylüyor bunu. DEVLET ANA BAKAR. Bakar da devlet ananın gözleri kör edilmiş, nasıl görsün ki ne halde bu çocuklar? Hem devlet baba ne zamandır devlet ana oldu? Babaların hassasiyeti üzerine kurmayın bu oyunu. Malum toplumda baba baskısından çocuk ölümleri, faili meçhulleri göz ardı mı ediyorsunuz? Babalar alınmasın ama çocuk deyince anne hassasiyeti gözetilmeli. Hangi kuruluşun verecek anne şefkatini? Buna ne derler biliyor musunuz? “AYRANI YOK İÇMEYE TAHTIREVANLA GİDER SIÇMAYA.” Tabii! Her beldede gayri resmi dini örgütlenmeler var artık 3–5 yaş grubu çocuklara yönelik. Yurtlar var yaşı daha büyük olanlar için. İçinde ablaların ve ağabeylerin eğitim verdiği. En iyisini bilen gibi tuhaf kaprisleri oldu sayenizde bu memleketin. Ama yanılıyorsunuz. Hiçbir şey bildiğiniz yok. Ya da bilip bilip göz yumduklarınız çok. Gerçeklere perde çekerek kendinize göre yeni gerçekler yaratamazsınız. Önce ortalığı toparlamanız, temizlemeniz ve “ben bunu hakkıyla yapıyorum” demeniz lazım… Sahiplendiğiniz doğmamış çocuklardan önce sahiplenemediğiniz doğmuş çocuklara hayat verin, yaşama hakkı verin, gelecek verin… Bu kararla sebep olacağınız kadın ve çocuk ölümlerinin önüne geçin. Tecavüz gibi bir gerçeği nasıl yok edeceksiniz, töreyi nasıl silip atacaksınız ve tabii aile, toplum baskılarını da. Öyle bazı yetkili ağızların söylediği gibi değil.
“NE O! ÇOK MU İHTİYACINIZ VAR KÜRTAJA” ( tekil bir söylemdi ama emsal teşkil ettiği için çoğul kullanmayı uygun buldum)
Zina kavramının saygı gördüğü bir toplumda kürtajın yasaklanması tuhaf gelmiyor mu sizin de kulağınıza.
Kaldı ki bu şekilde kimseye namus bekçiliği yapamazsınız.
Din üzerinden yürütülen bu politikalarla yine sizin gibi düşünenleri kandırabilirsiniz ancak.
Aklına sahip çıkamayan uçkuruna da çıkamaz.
Bu milletin aklını aldığınıza göre demek ki elleri hep bellerinde…
Haydi, gözünüz aydın.
Herkes doğurur artık beşer onar.
Malum Türk erkeğinin namını duymayan mı var?
Gelsin çocuklar, yürüsün şanımız…
Sevgi Dündar/ 31mayıs2012

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster