Susmak olmaz!...

Susmak olmaz!...

Değerli Dostlar,
Bir şey yazmak lazım,sonuç beklediğimiz gibi gelmedi diye susmak olmaz.

AKP isterse %80 oy alsın, başındakinin oğluyla paraları sıfırladığı, işe yaramaz bakanlarının oğullarıyla devleti soydukları, yatak odasında para kasaları, para sayma makinaları, ayakkabı kutuları, bakara makara, günümüzün en psikopat terör örgütü IŞİD'e silah dahil her tür yardımı yaptığı, 7 Haziran’dan sonra düğmeye basılmış gibi başlayan ve yine düğmeye basılmış gibi duran korkunç terör eylemleriyle bir biçimde bağlantılı olduğu, eğitimde yaptıkları alçakça oynamalarla çocuklarımızı cahil ve bağnaz bir geleceğe mahkum ettiği, Ergenekon, Balyoz vs sahte davalarla kendi ordusunu darmadağın ettiği, Ege’deki adacıklarımızı ve Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’ni yani topraklarımızı Cumhuriyet tarihinde ilk kez kaybettiği gerçeklerini ve başka bin türlü suçlarını örtbas etmeye yetmez.

Hepimiz görürüz görmeyiz bilemem ama eninde sonunda işledikleri tüm suçların bedelini ödeyecekler.

Buna kimsenin şüphesi olmasın...

Her şeye rağmen AKP'ye oy verenler de artık tamamen bunların en başındakilerin yönlendirmesi ve kontrolü altında olacakları bir sürece gönüllü olarak girdiler, güncel deyimle artık mankurtlaştılar. Bravo, 2015'te, bugünün teknolojisi, bilimi, kültürü, iletişim imkanlarına ve AKP’nin bunca yanlışına rağmen müthiş bir başarıdır, uzun vadeyi düşünemeyip günlük menfaatler için bu kadar kendinden geçebilmek…

Şurası da bir gerçek ki, bu adamlar toplumu bizden daha iyi tanıyorlar ve ellerindeki baştan sona yalanlarla ve algı yönetimleriyle dolu medya araçlarıyla sürekli propagandalarla geniş kitleleri istedikleri yerde tutmayı başarıyorlar. Bunu da, elde etmek istedikleri hedefi belirleyip, bu hedefe ulaşabilmek için tersinden hesaplayarak karmaşık matematik modellemelerle masa başında gerekenleri buluyorlar ve istenilen sonucu elde etmek için olması gerekenleri sahaya büyük bir kampanyayla ve propaganda araçlarıyla ve gerekli yasal düzenlemlerle uyguluyorlar. Aslında kazanan, AKP’lilerin yabancı uzmanlardan öğrendikleri ve ilk günden itibaren büyük bir başarıyla kullandıkları matematik. Kafaları millete hizmet etmekten ziyade iktidarda kalma odaklı çalıştığı için de işin bu tarafını çok iyi biliyorlar ve sonuç da alıyorlar...

CHP ve MHP iki ana muhalefet partisi, bu sonuçlardan sonra artık liderlerini ve söylemlerini değiştirmek ve geliştirmek zorundadır. Bu liderlerle ne yazık ki toplum bu partilere hak ettikleri ilgiyi göstermiyor. Siyasette taze kan, gençleşme ve yenileşme her zaman iyidir. Türkiye’yi bu korkunç gidişten kurtarmak isteyen partiler öncelikle kendi içlerinde değişmeyi başarmak zorundadırlar. Burada da öncelikle bu değişime kendi partilerinden başlayabilmeleri konusunda partililere büyük bir görev düşüyor. CHP’liler ve MHP’liler partilerini geliştirmek ve AKP’nin sonsuz yalanları ve propaganda araçlarıyla daha etkin mücadele edebilecek hale getirmek zorundadır...

Hayat ileriye doğrudur, sonuç ne kadar rahatsız edici görünürse görünsün moralinizi bozmayacaksınız, geri adım atmayacak ve çözülmeyeceksiniz, pes etmeyeceksiniz. İnsan kendi vatanında, kendi toprağında, kendi milletiyle pes edemez. Pes eden kaybeder, sonsuza dek. Ülkeye hizmet etmeyi ve çağdaş medeniyetler içerisinde layık olduğumuz yere ulaşmamızı isteyen herkes, Atatürk İlke ve Devrimleri ve Atatürk Milliyetçiliği çerçevesinde kendilerini, düşüncelerini, partilerini yeniden düzenlemek zorundadırlar. Atatürk’ün yolunda olmak doğru, haklı ve çağdaş zemini korumaktır. Buradan tek çıkış yolu da budur. Askeri ve siyasi dehasına bütün dünyanın hayran olduğu ve etnisitesine, mezhebine ya da başka bir şeyine bakılmaksızın Anadolu topraklarında yaşayan herkesi eşit, özgür, egemen, gururlu Türk Milleti yapmayı başaran büyük önderimizi daha iyi anlamaya çalışmalı ve O’nun gösterdiği yol ve ülküde birbirimize sarılmalıyız…

Diğer herkese söyleyeceğim ise; bizim gücümüz yolumuzun doğruluğu ve haklılığımızdandır, doğruluk, haklılık ve adalet kazanana kadar buradayız. Atatürk’ün ve O’nun kurduğu Cumhuriyet’in kazanımlarının farkında olanlar moralinizi, motivasyonunuzu bozmayın, inancınızı ve güveninizi kaybetmeyin. Sizler aslında zannettiğinizden çoksunuz ve güçlüsünüz sadece yeteri kadar örgütlü değilsiniz.

Örgütlenmelisiniz, biraraya gelmelisiniz ve sinerji yaratmalısınız. Bir artı biri ikiden daha fazla yapmanın yollarını bulmalısınız…
Sevgilerimle,

Ali Nasuh Mahruki - Sorumlu Yurttaş