Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Hayvanları Koruma Günü
01 Ekim 2014, 15:28

Hayvanları Koruma Günü

Hayvanlara merhamet etmeyen insana da etmez

Hayvanları Koruma Günü

Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü münasebeti nedeniyle bir bülten yayınladı. 

"Hayvanlara merhamet etmeyen insana da etmez" başlığıyla yayınlanan bültende şu görüşlere yer verildi.

Bütün canlıların hayat hakkına destek vermek sürdürülebilir bir çevre ve gelecek için zorunluluktur. Her canlı varlık hayatını sağlıklı ve refah içinde devam ettirme hakkına sahiptir. Bu bilinçle AB mevzuatı kapsamında hazırlanan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle; evcil hayvanlardan sokak hayvanlarına, deney hayvanlarından hayvanat bahçelerinde barındırılan hayvanlara kadar bütün hayvanların korunması hedeflenmektedir.  Bu görev, Orman ve Su İşleri Bakanlığımız ve kamu kurumlarının sorumluluğu altında olmakla birlikte, toplum olarak canlıların ve özellikle hayvanların korunmasına özen gösterilmelidir. Çünkü yaşama hakkı her canlı için temel bir haktır.

Tüm hayvanların güvence altına alınması amacıyla Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi ülkemiz tarafından da kabul edilmiştir.

Bu beyannameye göre;

- Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir.

- Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz.

- Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz.

- Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi hayata karşı suçtur. Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım yani türe karşı bir suçtur. 

Biliyoruz ki, başlıca besinlerimiz olan et, süt, yumurta, yağ hayvanlardan sağlanır. Giyeceklerimizin bir bölümü de hayvanların derisinden, yün ve tüylerinden yapılır. İnsan sağlığı için gerekli olan aşı ve serumun yapılmasında da hayvanlardan yararlanılır.

Kafesteki kanaryanın ötüşünü dinlemek, akvaryumdaki balıkları seyretmek bizi dinlendirir. Çiçekten çiçeğe, ağaçtan ağaca dolaşan böcekler, bitkilerin çoğalma olayına yardımcı olur. Çevremizdeki hayvanlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yararlanıyoruz. Yüce Allahın doğaya yerleştirmiş olduğu  kanunlarına göre, her yaban hayvanının belli bir fonksiyonu bulunmaktadır. Bu hayvanların gereksiz yere telef edilmesi ekolojik sistemin dengesini bozduğu için yine insanlara bir doğal afet olarak geri dönmektedir.

Avrupa’da hayvanların kıymeti bilinmezken, Türkler’in bunları korumak için teşkilatlar, vakıflar ve hastaneler kurdukları tarihi bir gerçektir. Bu durumu bizzat kendi gözleriyle gören Avrupalı araştırmacılar hayretler içinde kalmışlardır: “Türk şefkati hayvanlara bile şamildir. Bunları beslemek için vakıflar ve ücretli adamlar vardır; bu adamlar sokak başlarında köpeklerle kedilere et dağıtırlar. Bu hayvanlar o sadakaya alışmış oldukları için besicilerinin seslerini o kadar iyi tanırlar ki işitir işitmez hemen sokak başına üşüşmekte hiçbir zaman kusur etmezler… Birçok Türkler de sırf azat etmek için kuş satın alırlar… Kasaplar her gün muayyen miktar kedi ve köpek beslemekle mükellef kılınır. Şam’da hastalanan kedilerle köpeklerin tedavisine mahsus bir hastane vardır.”  (Jean Antoine Guer)

Orman ve Su İşleri Bakanlığımız tarafından konu ile alakalı olarak  “Koru ve Yaşat” anlayışıyla yürütülen çalışmalar kapsamında, 2011 yılında 24 bin sokak hayvanının rehabilitasyonunun yapıldığı, “Susuyorum ama Konuşamıyorum” sloganıyla da 81 ile dağıtılmak üzere sokak hayvanları için 40 bin su kabı verilmiştir.

Bilelim ki, hayvanlar sadece yaşamak istiyorlar. Onların korunması için şunları yapmaya gayret gösterelim:  

1.Zor durumda kalmış hayvanları koruyalım. Onların bakımına yardımcı olalım.

2.Bakımını üstlendiğimiz hayvanların yiyeceklerini, içeceklerini düzenli verelim. Aşılarını zamanında yaptıralım.

3.Hayvanlara eziyet edilmesi insanlıkla bağdaşmaz. Öte yandan bu davranış yasalarımıza göre suçtur. Bu suçu işleyenleri uyaralım.

4.Kuşların, karıncaların yuvalarını bozmayalım. Yumurtalarını almayalım. Avlanma mevsimi dışında kesinlikle av hayvanlarını avlamayalım.

5.Hayvanları korkutmayalım, ürkütmeyelim. Onlara şakadan da olsa eziyet etmeyelim.

6.Bakamayacağımız hayvanları eve almayalım. Biz almazsak belki bakabilecek biri alır.

7.Yiyecek artıklarımızı, özellikle ekmeği, çöplüğe atacağımıza yakınımızda bulunan hayvan besleyicilerine verelim.

8.Sapanla kuş avlamayalım. Avlamak isteyenlere engel olalım.

Hayvanları Koruma Günü Nedir?

Dünya kara, hava ve denizde yaşayan canlılarla bir bütündür. İnsanoğlu aklı sayesinde diğer canlılardan farklıdır. Ancak yaşam tüm türlerin yaşaması ile mümkündür. Tabiat kendi kurduğu dengelerle devam eder. Hayvanlar bu dengenin bozulmaması, insan ırkının yaşayabilmesi için vazgeçilmezdir.

İlk çağlarda insanlar, hayvanlardan korkuyorlardı. Sonra insan aklı bunlardan yararlanmayı, yakalamayı, işlerinde kullanmayı öğrendi.  İnsanlar önceleri sadece yiyecek olarak gördüğü hayvanları, sonraları evcilleştirmeye ve onlarla dostluklar kurmaya başlamışlardır. İnsanlar daha ilk çağda kedi, köpek, at, koyun, sığır, keçi gibi hayvanları evcilleştirdiler. Evcilleşen hayvanlar, insanların yardımcısı oldu. Bu insanların çizdikleri duvar resimleri bu ilişkinin kanıtıdır.

Kurulan bu sıcak ilişki insanların, hayvanların korunması konusunda birlikte hareket etmeleri fikrini doğurdu. İnsanlar arasında hayvan sevenler gittikçe çoğalmaya başladı. Bu insanların amaçları hayvanlara daha iyi davranılmasını sağlamak, onları korumak, daha sevecen davranılmasına yardımcı olmaktır. Bu düşünceye sahip hayvan sevenler ilk kez İngiltere'de 1822 yılında bir araya geldiler. Hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve hayvanların daha iyi koşullarda beslenme ve korunmalarını sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma Birliği'ni kurdular. Bu hareket daha sonra tüm dünyaya yayılmaya başladı.

Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği’nin 1908 yılında kurulmasıyla sistemli ve düzenli olarak hayvan sorunlarıyla ilgilenildi. Dernekler kuruldu, konunun önemi gittikçe büyüyor, insanlar yıllardır hayvanlara karşı yapılan haksızlıkların farkına vararak onları korumak istiyorlardı. . Aynı amaçlı dernekler birleşerek Hollanda'nın başkenti Lahey'de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturdular. 1931 yılında toplanan bu kuruluş 4 Ekim'i Hayvanları Koruma Günü ilan etti.

Hayvanlar, duyu ve hareket yetenekleri olan canlılardır. Hayvanların sahiplerine bağlılıkları, hayvan sevgisinin doğup büyümesine yardımcı oldu. Pek çok kitapta, filmlerde, sahipleri için canını veren hayvan öykülerini okur, izleriz. Hayvanları seven insanlar, hayvan hastalıklarını iyileştirmek için çalıştılar. Bugün uygar ülkelerde hayvan hastaneleri kurulmuştur. Veterinerler hayvan hastalıklarını belirleyip iyileştiriyorlar. Hayvan hastalıklarına karşı önlem alınıyor. Hayvanları hastalıklardan korumak için aşı yapılıyor.

Başlıca besinlerimiz olan et, süt, yumurta, yağ hayvanlardan sağlanır. Giyeceklerimizin bir bölümü de hayvanların derisinden, yün ve tüylerinden yapılır. İnsan sağlığı için gerekli olan aşı ve serumun yapılmasında da hayvanlardan yararlanılır. Evin kedisi evdeki zararlı böcekleri ve fareleri yakalar. Köpek evimizi ve hayvanlarımızı korur, bize bekçilik yapar. Tavuğun yumurta ve etinden, horozun sesinden, tüyünden ve etinden faydalanırız. At, eşek ve katır gibi hayvanların gücünden faydalanırız, yüklerimizi taşırlar, arabalarımızı çekerler, bizi de taşırlar. Manda, inek, koyun bize süt, et verir. Öküz tarlamızı, harmanımızı sürer, arabamızı çeker. Kafesteki kanaryanın ötüşünü dinlemek, akvaryumdaki balıkları seyretmek bizi dinlendirir. Çiçekten çiçeğe, ağaçtan ağaca dolaşan böcekler, bitkilerin çoğalma olayına yardımcı olur. Çevremizdeki hayvanlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yararlanıyoruz. Kuşkusuz akrep, yılan gibi zararlı hayvanlar da vardır. Bu zehirli hayvanlardan kendimizi korumalıyız.

Hayvanları sevenler, insanları daha içten severler. Hayvan dostları mutlu olmayı sevgide ararlar. Hayvanları koruyalım. Hayvanlara eziyet etmeyelim. Hayvanları sevelim. Onlara yardımcı olalım. Hayvanları Koruma Günü'nde öğrendiklerimizi yaşam boyu uygulayalım.

1-Zor durumda kalmış hayvanları koruyalım. Onların bakımına yardımcı olalım.

2-Bakımını üstlendiğimiz hayvanların yiyeceklerini, içeceklerini düzenli verelim. Aşılarını zamanında yaptıralım.

3-Hayvanlara eziyet edilmesi insanlıkla bağdaşmaz. Ayrıca bu davranış yasalarımıza göre suçtur.

4-Kuşların, karıncaların yuvalarını bozmayalım. Yumurtalarını almayalım. Avlanma mevsimi dışında kesinlikle av hayvanlarını avlamayalım.

5-Hayvanları korkutmayalım, ürkütmeyelim. Onlara şakadan da olsa eziyet etmeyelim.

6-Bakamayacağımız hayvanları eve almayalım. Biz almazsak belki bakabilecek biri alır.

7-Yiyecek artıklarımızı, özellikle ekmeği, çöplüğe atacağımıza yakınımızda bulunan hayvan besleyicilerine verelim.

8-Doğaya saygılı olalım.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü

Haberi Ekleyen: Görman Hesler

Bu haber 1134 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Çevre

Çavuşlu Halkı Dilekçe Yağdırdı

Çavuşlu Halkı Dilekçe Yağdırdı Giresun Valiliğine dilekçe yağdırdılar.

Balık stoku tükeniyor

Balık stoku tükeniyor Prof. Dr. Sarı: “Balık bu sene olsa seneye olmaz."

Giresun Valiliği Suç İşliyor!

Giresun Valiliği Suç İşliyor! Mahkemenin kesin kapatma kararını tanımayan Vali Ünlü Çavuşlu'ya çöp dökmeye devam ediyor.

Dere Talanı İstifa Getirdi

Dere Talanı İstifa Getirdi Özel İdare sekreteri vekil Öztürk tartışması istifa ettirdi

Çanakçı'da HES Mücadelesi

Çanakçı'da HES Mücadelesi Nihat Öztürk yazdı

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss