Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
2013-2014 Eğitim Raporu
15 Haziran 2014, 03:00

2013-2014 Eğitim Raporu

2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılını Acil Çözüm Bekleyen Sorunlarla Bitiriyoruz!

2013-2014 Eğitim Raporu

2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılını Acil Çözüm Bekleyen Sorunlarla Bitiriyoruz! 

Eğitim sisteminin, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır birikerek artan sorunları 2013-2014 eğitim-öğretim yılında katlanarak artmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı çözüm üretmekten çok, yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamalarıyla başta eğitim emekçileri olmak üzere, öğrenci ve velileri sürekli mağdur etmeyi sürdürmektedir. 

AKP hükümetinin, eğitim sistemini piyasacı projelerle yönetmesi, angarya çalışma uygulamaları ve eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında derinleşerek artan sorunlar, 2013-2014 eğitim-öğretim yılına damgasını vurmuştur. Eğitimde 4+4+4 sonrasında okul dönüşümleri ile bazı okulların imam hatip yapılması yeni mağduriyetler yaratmıştır. Okullarda giderek artan fiziki donanım ve altyapı sorunları, kalabalık sınıflar, ikili eğitim, taşımalı eğitim, zorunlu ve “zorunlu seçmeli” din dersi dayatmaları, eğitim müfredatında piyasacı ve dini içerikli söylemlerin artmış, eğitim bilimsellikten hızla uzaklaşmaktadır, ve benzeri pek çok sorun artarak devam etmektedir.

AKP hükümeti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen Türkiye gibi farklı inanç gruplarının, dinlerin, mezheplerin olduğu çok dilli ve çok inançlı bir toplumda din eğitimini devlet tekeline alarak “tek din, tek mezhep” anlayışıyla tüm topluma dayatmayı sürdürmektedir. Zorunlu ve zorunlu seçmeli din derslerinin kaldırılması, farklı dil, kültür ve inançlara yaşam alanları yaratılması yönündeki talepler güncelliğini korumaktadır.

Okullarda ve diğer eğitim kurumlarında yıllardır üvey evlat muamelesi gören ve iş tanımı hala yapılmayan yardımcı hizmetlilerin, kadro bekleyen 4-C’li çalışanlar ve taşeron işçilerin, memur ve teknik personelin sorunları, üniversitelerde yaşanan soruşturma ve görevden almalar, her geçen gün artan akademik, idari sorunlar eğitim sistemini büyük bir sorun yumağı haline gelmiştir.

Eğitim sistemini kendi siyasal çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek isteyen AKP iktidarı, eğitim yöneticilerini siyasi referanslar üzerinden, yine siyasal kadroları ile doldurmaya çalışmaktadır. Bunun için bir süredir yandaş sendika ile paralel planlamalar yapılmaktadır. Eğitim emekçileri Paralelci, Gezici, Alevi, Sunni, ama şu tarikattan ve bizden diyerek fişlenmekte, fişler kuryeler aracılığıyla işverene gönderilmektedir. Bu konuda ulusal basında haberler mevcuttur.

Bakanlığın eğitim yöneticilerini belirlerken doğrudan “torpil” kelimesini çağrıştıran sözlü sınav uygulamasını getirmesi, eğitim yöneticilerinin yüzde 60 üst düzey yöneticiler, yüzde 40 sınırlı sayıda eğitim bileşenin vereceği puanlar üzeriden belirlemek istemesi kabul edilemez. Eğitim yöneticileri belirlenirken bilimsel, objektif kriterler ve liyakat ilkesi temel alınmalı, hiç kimse inancı, kimliği ya da sendikal aidiyeti üzerinden ayrımcı bir uygulamaya tabi tutulmamalıdır. Ayrıca, eğitimde siyasallaşma bununla da sınırlı değildir. Okullara AKP’ li yetkililerin adları verilmektedir. İlimizde yıllarca hizmet veren Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin adının değiştirilerek, Nurettin Canikli İmam Hatip Lisesi yapılması son örnektir. Nurettin CANİKLİ’ nin adı  hangi hizmetlerinden dolayı bir okula verilmiştir? Bu sorunun yanıtını kamuoyuna bırakıyoruz.

Kamusal eğitimin adım adım zayıflatılması, okullarda cinsiyet, etnik kimlik ve mezhep ayrımcılığına ilişkin uygulamalar ve şiddetin artması, ataması yapılmayan öğretmenlerin durumu, ücretli-vekil öğretmenlik uygulamaları, eğitim yöneticilerinin siyasi referanslarla belirlenmek istenmesi gibi sorunlara ek olarak, özellikle Gezi direnişi sonrasında Eğitim Sen üyelerine yönelik mobbing, soruşturma, sürgün ve görevden alma girişimleri belirgin bir şekilde artmıştır.

Gezi direnişi sonrasında başlatılan “cadı avı”nın bir benzeri Soma’da yaşamını yitiren madencileri anmak için yaptığımız iş bırakma eylemi sonrasında devam etmiş, çok sayıda üyemize soruşturma açılarak, bazıları maaş kesim cezası almışlardır. Soma katliamı gibi tüm Türkiye’yi yasa boğan bir olayda bile okul müdürlerinin soruşturma açmak için birbiri ile yarışması utanç verici bir durumdur. Benzer bir tutum ilimizde de uygulanmaktadır. Son bir yıl içerisinde yaptığımız basın açıklamaları dolayısıyla üyelerimize ve sendika yöneticilerimize onlarca soruşturma açılmıştır.

En temel sendikal faaliyetlerin bile suç sayıldığı, örgütlenme ve ifade özgürlüğünü önemseyen, savaşlar karşısında barışı savunmanın, şiddete ve linç girişimlerine karşı çıkarak demokratik tepkilerini gösteren üye ve yöneticilerimizin son derece keyfi gerekçelerle baskı altına alınması, hangi “ileri demokrasi” anlayışına, hangi adalete, hangi hukuka sığıyor merak ediyoruz.

Bir taraftan eğitim sistemi siyasi iktidarın siyasal-ideolojik ihtiyaçları ve hedefleri doğrultusunda yeniden biçimlendirilirken, diğer taraftan kamusal, demokratik, laik, bilimsel ve anadilinde eğitimi savunanların soruşturulması, sürgün ve cezalarla sindirilmeye, baskılar karşısında boyun eğmeye zorlanması bize göre tesadüf değildir.

AKP, her konuda olduğu gibi, demokrasi ve özgürlükler konusunda da sadece kendine demokrat, kendine özgürlükçüdür. Kendisi gibi düşünmeyen, zulme ve devlet şiddetine karşı boyun eğmeyen herkes bugün hedef haline gelmiştir. Böylesine büyük bir abluka ortamında savunduğumuz ilke ve değerlerimizden vazgeçmemiz söz konusu değildir. 

2013-2014 eğitim öğretim yılı sonunda eğitimin, eğitim ve bilim emekçilerin yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini tartışmak yerine, sendikamıza yönelik baskı, soruşturma ve sürgünlerin tartışılıyor olmasının tek sorumlusu eğitim sistemini sorunlarıyla baş başa bırakan Milli Eğitim Bakanlığı’dır.

Üye ve yöneticilerimize yönelik olarak başlatılan “cadı avı”na son verilmeli,  tüm soruşturma, sürgün ve cezalar iptal edilmelidir. Yıllardır ülkenin dört bir yanında fedakârca çalışan eğitim emekçilerinin ekonomik sorunları ve çalışma koşulları düzeltilmelidir. Eğitimde her türden angaryaya, esnek ve performansa dayalı çalışma uygulamalarına son verilmesini, son olarak rehber öğretmenlik alanında olduğu gibi, yeni hak gaspları anlamına gelen bütün düzenlemelerin geri çekilmesini talep ediyoruz.

GİRESUN EĞİTİM SEN ŞUBE YÜRÜTME KURULU

Haberi Ekleyen: Görman Hesler

Bu haber 740 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Eğitim

Sol Parti; Eşit, Parasız ve Laik Eğitim İstedi

Sol Parti; Eşit, Parasız ve Laik Eğitim İstedi Sol Parti Giresun İl Yönetim Kurulu yaptığı açıklama ile eğitimde eşit, parasız ve laiklik sözü verdi.

Sınav Merkezli Eğitime Son

Sınav Merkezli Eğitime Son Eğitimin niteliğini olumsuz etkileyen SINAV SİSTEMİNİN öncelikle sorgulanması gerekir.

Okullar ne zaman açılacak?

Okullar ne zaman açılacak? okulların başlama tarihini kesin olarak bildirdi

17 Nisan Okulların Tatil

17 Nisan Okulların Tatil Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın yaptığı açıklamayla son buldu

Diploması sahte çıktı

Diploması sahte çıktı R.G.S.'nin, 19 yıl sahte diplomayla öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı.

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss