Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Kimyasal saldırının arkasında Türkiye var iddiası
08 Nisan 2014, 13:43

Kimyasal saldırının arkasında Türkiye var iddiası

Seymour Hersh kimyasal saldırı haberinin arkasında

Kimyasal saldırının arkasında Türkiye var iddiası

Seymour Hersh kimyasal saldırı haberinin arkasında

Gazeteci Seymour Hersh,istihbarat yetkililerine dayandırdığı makalesinde dile getirdiği 'Suriye'deki sarin gazı saldırısının arkasında Türk hükümetinin olduğu' iddiasında ısrarlı. BBC Türkçe'ye konuşan Hersh, "İddiları meşru bulduğunu" söyledi.

Pulitzer ödüllü ABD'li gazeteci Seymour Hersh, "The Red Line and The Rat Line" (Kırmızı Hat ve Gizli Hat) adlı makalesinde yer verdiği, geçen yıl Ağustos ayında Suriye'de düzenlenen kimyasal saldırının arkasında Türkiye hükümetinin olduğu bilgisinin arkasında duruyor.

Amerikalı istihbarat yetkililerinin ifadeleri ve istihbarat belgelerine dayandırılan yazıda, saldırının Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve jandarmanın bilgisi dahilinde El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi tarafından gerçekleştirildiği iddia ediliyor.

LRB'de (London Review of Books) yayımlanan haberdeki iddialara göre Türkiye'nin amacı, kimyasal silah kullanımını ‘kırmızı çizgisi' olarak belirleyen ABD'yi, "Suriye'ye askeri harekât düzenlemeye zorlamaktı.”

BBC'ye konuşan Hersh'e göre, "Suriye'deki savaşın kazananı Beşar Esad olacak."

'Gizli hat'

Hersh'in makalesinde ayrıca, istihbarat raporuna dayandırılarak ‘The Rat Line' (Gizli Hat) olarak tanımlanan hatta, Libya'daki silahların ve cephaneliğin ‘Türkiye üzerinden Suriye'deki cihatçı gruplara iletildiği' öne sürülüyor.

Hersh'ün haberinde paylaştığı iddialara Beyaz Saray'dan kısa süre içinde yalanlama geldi.

Gazeteci İlhan Tanır'ın internet sitesinde aktarılan Beyaz Saray açıklamasında, "Bu haber sadece isimsiz kaynaklara dayanan bilgiler ışığında, 21 Ağustos'ta Suriye'de meydana gelen kimyasal silah saldırısı hakkında tamamen yanlış sonuçlara ulaşmaktadır” ifadeleri yer alıyor.

Açıklamaya göre, makale basılmadan önce Hersh'ün sorularına, iki istihbarat kurumunun yetkililerince verilen yanıtta ‘kimyasal silah saldırısından Esad rejiminin sorumlu olduğuna ABD ve müttefikleri tarafından toplanan istihbarat sayesinde ulaştıkları' belirtildi.

Bülent Arınç: Külliyen yalan ve iftira

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da bir soru üzerine Hersh'ün iddiaları için "Külliyen yalan ve iftiradır. Bu konuda Dışişleri Bakanlığımızın bize gönderdiği bir not var. Kesinlikle doğru değil" dedi.

Arınç, Beyaz Saray'ın da yalanlamasına atıfta bulunup, "Hersh'ün daha evvelki yazılarını da biliyoruz. Tamamen kendi kanaatleri ve isimlerini açıklayamadığı kişilerden aldığı bilgi ve duyumlar olarak bunların kesinlikle bir bilgi ve fikir birikimi olmadığını herkes çok iyi biliyor" diye konuştu.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan gazeteci Seymour Hersh ise, ‘kanıtların yetersiz olduğu ve kaynakların isimsiz olması nedeniyle makalenin güvenilirliğine dair soru işaretleri olduğu' yönündeki eleştirilerine sert tepki göstererek şunları söyledi:

"Herkes zaten öyle der… Ben çok uzun zamandır bu işi yapıyorum. ABD'nin El Nusra gibi gruplar hakkında ne bilip ne bilmediğine dair sorular içeren ve 21 Ağustos'tan çok önce sarin gazı üretebilme kapasitelerine dair en az bir belgeye erişimim var.”

"Bu iddialar çok meşru iddialar. İnsanlar için ‘kaynakların isimsiz olması' yapılabilecek en basit eleştiri. İsimlerini verirsem hepsi işini kaybeder. Herkes istediğini söyleyebilir.”

Makaledeki bazı iddiaları yalanlayan Beyaz Saray, Suriye muhaliflerinin kimyasal silah kapasitelerine ilişkin hazırlandığı belirtilen istihbarat raporu için de "Ne böyle bir rapor istenmiştir, ne de [onlar tarafından] hazırlanmıştır” demişti.

Hersh, Beyaz Saray'ın bu yalanlaması için de, "O zaman nasıl oluyor da ben makalemde onların ifadelerini kullanabiliyorum. Eğer benim elimde varsa ve ben onu kullanabiliyorsam, nasıl öyle bir belge olmadığını söyleyebilirler?” yanıtını veriyor.

ABD yönetiminin görüşünü mü yansıtıyor?

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Hersh, makalesinde referans verdiği belge dışında da belgeler olduğunu ve bu belgelerde ‘El Nusra'nın eğitimine MİT ve jandarmanın dâhil olduğuna' ilişkin bilgiler yer aldığını da şu sözlerle ifade etti:

"Türkiye'de MİT ve jandarmanın, [El Nusra'nın] eğitilmesine, bu kimyasal silahları nasıl kullanacaklarını öğrenmelerine yardımcısı olduklarından şüphelenmek için bazı sebepler olduğu belirtiliyor.”

Hersh şöyle devam etti: "Bu belge Ağustos ayında geldiğinde gaz saldırısı gerçekleşti. Tek şüpheli Suriye ordusuydu. Ama normal, standart bir düşünce yapısında diğer tarafın da gaza sahip olduğu bilgisi varken, diğer tarafın da yapmış olabileceği düşüncesi de olmalıydı. Ama tek şüpheli Beşar Esad'dı.”

Seymour Hersh, "Makalede yer alan iddialar ABD yönetimindeki karar mercilerin görüşü mü, yoksa kaynakların bireysel görüşleri mi?” sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Ben, ABD Başkanı'na giden ve Guta'nın doğusunda elde edilen sarinle, Suriye ordusunun mühimmat deposundaki sarinin aynı olmadığını söyleyen ABD Genelkurmay Başkanlığı'ndaki isimler hakkında yazıyorum. Dolayısıyla bunların yalnızca ‘dışarıdakiler mi' yoksa ‘içeridekiler mi' olduğuna siz karar verin. Tabi ki bunun hakkında konuşmayacağım.”

'Savaşı Esad kazanır'

BBC'nin 'The World Tonight' adlı radyo programına da katılan Hersh, savaşın 'uzun dönemde sonuçlarının ne olacağı' sorusuna ise "Savaşı Beşar Esad kazanır ve Türkiye dahil bölge büyük bir karmaşaya sürüklenir" cevabını veriyor.

ABD'nin Suriye'ye askeri müdahaleye yanaşmaması üzerine, Ankara ve Washington arasında gerginlik yaşandığı algısı oluşmuştu.

ABD'nin, Suriye'nin elindeki tüm kimyasal silahları uluslararası topluma devretmeyi kabul etmesini ‘askeri operasyonu önleyecek bir gelişme' olarak nitelemesini Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ‘kozmetik bir yöntem' olarak eleştirmiş ve şu yorumu yapmıştı:

"Bugün böyle kozmetik bir yöntemle eğer geçmişte uygulanan o büyük suçu unutturmak adına nerede olduğunun tespit edilmesi bile aylar alacak olan bir kimyasal silahlar envanterinin çıkarılması veya devri gibi bir konuyla zaman kazandırılmaya çalışılırsa, Beşar Esad'ın bundan sonraki katliamlarına yeşil ışık yakılmış olur.”

Suriye'deki kimyasal saldırıda Türkiye iddiası

21 Ağustos 2013'te Suriye'nin Guta bölgesindeki kimyasal saldırıyla ilgili bir iddia ortaya atıldı.

Gazeteci Seymour Hersh, saldırıda kullanılan sarin gazının saldırıyı düzenleyenlere Türkiye tarafından temin edildiğini öne sürdü. Hersh'ün yazısına göre, ABD istihbaratı bir süredir Türk yetkililerle ilgili gizli bilgiler ediniyor. ABD yönetimi, Ankara'nın MİT ve jandarma aracılığıyla El Nusra'yla işbirliği yaptığını da biliyordu.

21 Ağustos 2013'te Suriye'nin Guta bölgesindeki kimyasal saldırıyla ilgili bir iddia ortaya atıldı. Gazeteci Seymour Hersh, saldırıda kullanılan sarin gazının saldırıyı düzenleyenlere Türkiye tarafından temin edildiğini öne sürdü. Hersh'ün yazısına göre, ABD istihbaratı bir süredir Türk yetkililerle ilgili gizli bilgiler ediniyor. ABD yönetimi, Ankara'nın MİT ve jandarma aracılığıyla El Nusra'yla işbirliği yaptığını da biliyordu.

21 Ağustos 2013'te Suriye'nin Guta bölgesindeki kimyasal saldırı iç savaşta dönüm noktasıydı. Amerika "kimyasal silah kırmızı çizgimiz" demişti. Önce sınırlı askeri operasyon gündeme geldi sonra da diplomatik girşimle rafa kalktı.

Saldırıdan 3,5 ay sonra, gazeteci Seymour Hersh çok konuşulacak bir iddia attı ortaya. Hersh, saldırıdan rejimin değil muhaliflerin sorumlu olduğunu işaret eden yazısından 4 ay sonra, bu iddialarının ayrıntılarıyla gündemde. Bu yazı da yine London Review Of Books'ta yayınlandı.

Seymour Hersh'ün idiasına göre, 2013 baharında Amerikan istihbaratı Türk hükümetinin El Nusra'yla işbirliği yaptığını öğrendi. İddiaya göre süreçte MİT ve jandarma devredeydi.

Obama,Mayıs 2013'te Beyaz Saray'da bu istihbarata sahip olduklarını ima etti.

Hersch'ün Amerikalı bir dış politika uzmana dayandırdığı iddiasına göre, Obama ve Erdoğan gizli bir yemekte buluştu. Yemekte Erdoğan, Suriye konusu konuşulurken iki kez MİT müsteşarı Hakan Fidan'a söz vermek istedi. Obama 'biliyoruz' diyerek Erdoğan'ın sözünü kesti. Erdoğan ise Obama'ya işaret parmağını göstererek 'ama kırmızı çizginiz aşıldı' dedi. Obama da Hakan Fidan'ı göstererk "Suriye'de radikallerle ne yaptığınızı biliyoruz" dedi.

Yazının devamında Hersch'ün bir amerikalı istihbarat yetkilisine dayandırdığı bir iddia daha var. 21 Ağustos'tan birkaç hafta önce Amerikan Genelkurmay Başkanı Dempsey ve Savunma Bakanı Chuck Hagel'e bir brifing verilmiş. Bu brifingte 'Türkiyenin ABD'yi askeri operasyona sürüklemek için birşeyler yapılması gerektiğini düşündüğü yönünde' uyarılmışlar.

Eski bir istihbarat yetkilisi de, 'Obama'yı buna zorlamak içn BM gözlemcilerinin bulunduğu bir tarihte gaz saldırısı düzenleneceğini biliyorduk' sözleriyle iddiaları pekiştirdi.

İstihbarat yetkililerinin üst düzey askeri yetkililere verdiği bilgiye göre de,saldrıda kullanılan sarin Türkiye tarafından temin edildi,üretme ve kullanma eğitimleri de Türkler tarafından verildi.

BBC dünyadan haberler

Seymour Hersh, Suriye'deki kimyasal katliamı Türk hükümetinin organize etmiş olabileceğini çeşitli delillerle ortaya koyuyor.

Peki kimdir bu Seymour Hersh?

1937 doğumlu, Washington'da yaşayan gazeteci-yazar. Dünyada araştırmacı gazeteciliğin önde gelen temsilcilerinden kabul edilmektedir. Pulitzer Ödülü de dahil olmak üzere pek çok uluslararası ödül sahibidir. En büyük haberleri arasında Vietnam Savaşı sırasında ABD ordusunun Vietnamlı sivilleri katlettiği My Lai Katliamı'nı ortaya çıkarması ve katliamın nasıl örtbas edildiğini kamuoyuna sergilemesi sayılıyor. Irak'taki ABD ordusunun Ebu Gharib cezaevindeki ünlü işkencelerini ifşa eden gazeteci de Seymour Hersh'tir. Hersh'in gene en yankı uyandıran çalışmaları arasında, Irak'taki Kürt yönetimi ile İsrail'in askeri işbirliğini ortaya koyması bulunuyor.

http://www.lrb.co.uk/2014/04/06/seymour-m-hersh/the-red-line-and-the-rat-line

Haberi Ekleyen: Görman Hesler

Bu haber 649 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Dünya

Che'nin oğlu vefat etti

Che'nin oğlu vefat etti Che'nin oğlu Camilo Guevara yaşamını yitirdi

Devlet parasıyla çikolata alınca

Devlet parasıyla çikolata alınca İsveç'de devlet parasıyla yanlışlıkla çikolata alan Mona Sahlin,soluğu mahkemede aldı.

Berlusconi Vergi kaçırma suçundan hüküm giydi

Berlusconi Vergi kaçırma suçundan hüküm giydi İtalya eski başbakanı Silvio Berlusconi Vergi kaçırma suçundan hüküm giydi.

Kavgada kör etti,yargı gözünü çıkardı

Kavgada kör etti,yargı gözünü çıkardı Hamed'in cezası 1 Ağustos'ta infaz edildi

Tunus Kuran kurslarını kapatıyor!

Tunus Kuran kurslarını kapatıyor! Marzouk,Camiler ibadet için vardır; Suriye'ye cihat çağrısına veya Libya'daki terör kamplarına gençleri yaz...

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss